top of page

Reiki

Güncelleme tarihi: 24 Eyl 2021


Reikiyle ilk olarak 2001 yılında, tamamen tesadüfen tanıştım. Teyzem yeni bir eve taşındı ve eşyaların indirildiği ilk gün karşı komşusu dolu bir çaydanlık, kek ve bardaklarla hayırlı olsuna geldi. O gün tanıştığımız bu zarif komşunun Reiki eğitmeni Ayça Tan olduğunu öğrendik. Hemen o hafta tüm aile ilk aşama için inisiye olduk ve düzenli reiki ve meditasyon buluşmalarına katılmaya başladık. Zaman içinde ruhsal alanda büyüyen merakımın peşinde hem psikoloji yüksek lisansı yaptım, hem de ruhsal gelişim alanında farklı farklı eğitimler aldım. Ama öğrendiğim her yeni bilgiyi mutlaka ilk göz ağrım Reiki ile harmanlayarak kullandım.

Yine de enerji çalışmaları ve meditasyonla ilişkim uzun yıllar inişli çıkışlı devam etti. Genel olarak ya canımın yandığı zamanlarda, ya da evrenden bir talebim olduğu zamanlarda kullanıp, sonra bir sonraki ihtiyaç anına kadar unutuyordum varlıklarını. Sadece bu bile harika bir destekti; ne yapacağımı bilmediğim nice çaresizlik anında elimde müthiş bir araç; harekete geçmek isteğim zamanlarda adım atmak müthiş bir ilham ve güven kaynağı.. Ve kullandığım her seferinde işe yaradı, her ne yaşadıysam içinden kolaylıkla, hırpalanmadan, bazen hayal bile etmediğim şekillerde geçebilmemi sağladı.

Ama asıl dönüşüm, 2015 yılında yaşadığım bir korku üzerine bu teknikleri her gün kullanmamla başladı.. O zamandan beri dişimi fırçalar gibi, hiç sektirmeden mutlaka her gün reiki ve meditasyon yapıyorum. Artık çoğu zaman hedef odaklı da değil; sadece iç dünyamda neler olup bittiğini günlük olarak görmek, kendimle bağ kurmak, güne kaygı yerine ışıkla başlamak için.. Zamanla farkettim ki stresten, huzursuzluktan, yetersizlik hissinden, hayat içinde gelip giden türlü çeşit öz-yargılardan özgürleşmenin en kolay ve etkili yolu kendime her gün şefkatli bir alan sunabilmekten geçiyor. Öğrenilen her bilgi, alınan her eğitim çok çok kıymetli. Hepsi için müteşekkirim. Ama herhangi bir bilginin içselleşmesi için mutlaka düzenli olarak uygulamak, sürekli bir eksiklik hissiyle istifler gibi bir eğitimden diğerine koşmaktansa, atılan her bir tohumun yeşerebilmesi için zaman ve alan yaratmak gerekiyor.


Benim için bu alanı Reiki sağladı. Kullandığım her seferinde daha dingin ve kabulde olmamı destekledi; dinlenmem gereken zamanlarda uyumamı, harekete geçmem gerektiğinde cesaret bulmamı, kaygı içindeyken huzur bulmamı sağladı. Reiki elbetteki huzura ve mutluluğa giden tek yol değil, belki size hitap eden yöntem bambaşka olabilir. Önemli olan severek uygulayabileceğiniz, bu sayede günlük rutininize ekleyip ömür boyu kullanabileceğiniz bir teknik bulmak. Ama eğer bu enerjiye çekiliyor, merak duyuyorsanız mutlaka bir şans vermenizi tavsiye ederim.

Gelelim Reiki’nin ne olduğuna.. Reikinin kaynağının Tibet olduğu ve binlerce senelik tarihi olduğu düşünülüyor. Ama tekniği bugünkü bildiğimiz hali ile Japon Dr. Mikao Usui 1900’lü yılların başlarında derlemiş.

Reiki Japonca “evrensel yaşam enerjisi” anlamına geliyor. “Rei” evren, bizi kuşatan tüm bilgi; “Ki” ise yaşam gücü içeren enerji anlamını taşıyor. Aynı enerji, Çinlilerde “Chi”, Hintlilerde “Prana”, Tasavvufta “Nefes, Can” olarak geçiyor. Tek hücrelilerden insalara, bitkilerden hayvanlara tüm canlılar bu evrensel yaşam gücü enerjisini taşıyor. Ki’nin, bedenimizde rahat aktığı hallerde bedenimizdeki her bir organ, her bir hücre birbirleriyle sağlıklı ve dengeli biçimde iletişim kuruyor. Bu akışın engellendiği hallerde ise hem ruhsal, hem fiziksel dengemiz bozuluyor ve beden sağlığını devam ettirmede zorlanıyor.

İşte Reiki tekniği bu enerjinin bütün bedende dengeli bir şekilde akmasını; bedenin kendisini şifada tutmak için ihtiyaç duyduğu ortamın oluşturmasını sağlıyor. Etkileri sadece fiziksel de değil. Düzenli reiki uygulaması düşüncelerimizin, duygularımızın ve en nihayetinde hayattaki yaratımlarımızın şifada, dengede ve ışıkta olmasını destekliyor. Korku, endişe, üzüntü, stres, hayal kırıklığı, öfke ve benzeri tüm olumsuz duygusal süreçlerin şifa bulması için çok etkili bir rol oynuyor. Ve en güzeli, bu saf ve çok güçlü enerjiyi kullanırken hata yapma ihtimaliniz yok :)

Reiki enerjisine uyumlandıktan sonra, başta kendimize olmak üzere, herkese ve her şeye rahatlıkla Reiki enerjisi akıtabiliriz. Tek kural, eğer başka birine enerji göndereceksek ya doğrudan fiziksel olarak kendisinden, ya da minik bir meditasyonla üst benliğinden izin almamız gerekiyor :) Sonrasında yaşlılara, bebeklere, çocuklara, bitkilere, hayvanlara, geçmişe, geleceğe, şifalandırmak istediğimiz tüm duygu ya da durumlara, herkese ve her şeye Reiki uygulayabiliriz. Kullanım alanı tamamen hayal gücümüze kalmış. Sevdiklerimize uygulayıp onları stresli ya da üzüntülü durumlarda desteklemek, fiziksel bir rahatsızlığın şifası için çalışmak, yiyeceklere uygulayıp olumsuz etkilerden arındırmak, suya uygulayıp şifasını artırmak, henüz gerçekleşmemiş iş görüşmesine gönderip en iyi sonuç olasılığını artırmak mümkün..


Reikinin 3 temel aşaması bulunuyor. Birinci aşama Reiki’de enerji fiziksel olarak eller aracılığıyla aktarılıyor. Yani bu aşamada uygulama yapmak istediğimiz kişinin/objenin fiziksel olarak yanında olmamız gerekiyor. Bu aşamada kendimize ya da başkasına fiziksel şifa için uygulama yapabilir, çakra dengelemesi yapabilir ya da genel uygulama ile bedeni rahatlatıp Ki enerjisini dengeleyebiliriz. Her ne kadar bu aşamada uygulama fizikselse de, belli bir süre sonra duygusal olarak da stres düzeyinin azaldığını, daha hafif ve dengede hissettiğinizi fark edeceksiniz.

İkinci aşama benim göz bebeğim :) Bu aşamada kadim sembollerle tanışıyoruz. Semboller sayesinde hem fiziksel olarak uzakta bulunan kişi ya da nesnelere, hem de geçmişe, geleceğe, duygu ve durumlara enerji göndermek mümkün hale geliyor. Böylece bu aşamada duygusal ve zihinsel şifaya açılıyoruz. Tekrar eden ve artık bize hizmet etmeyen zihinsel kalıplara, takılıp kaldığımız, geçmesine izin veremediğimiz duygulara, bizi üzen geçmiş deneyimlere ya da hayal ettiğimiz harika geleceğe enerji gönderebiliriz. Kendi adıma fiziksel uygulamadan çok sembollerle çalışmayı sevdiğimi söylemeliyim. Yıllar boyu deneyimlediğim tün güvensizlik ve yetersizlik hisleri için, çekingenlik için, mükemmeliyetçilik ve nice beni sınırlayan hallerim için Reikiden destek aldım. Ve tabi sevgili bulmak, harika bir evlilik yapmak, işyerimi daha keyifli hale getirmek gibi daha somut şeyler için de öyle.. :)



İkinci aşama Reiki desteğe ihtiyaç duyabileceğiniz tüm hayat durumları için yeterli olacaktır. Ama yolculuğu bir adım öteye taşımak ve Reikiyi meslek olarak da uygulamak isterseniz üçüncü aşamaya da insiye olabilirsiniz. Üçüncü aşamada yeni 3 sembolle daha tanışıyoruz. Bu aşama hem enerjinin derinleşip güçlendiği; hem de eğitmenlik yaparak başkalarını bu harika enerjiye uyumlayabileceğimiz aşama.


Aşamalardan bağımsız olarak, Reikinin felsefesini yansıtan 5 tane de altın kural bulunuyor.

Bugün, özellikle bugün öfkelenme (dengede ve sakin kal)

Öfkelenmek kötü olduğu için değil elbette.. Öfke de bizim deneyimimizin doğal bir parçası. Ama bu duyguyu ne sıklıkta, ne yoğunlukta ve ne kadar süre ile deneyimlediğimiz hem ruhsal hem fiziksel durumumuza etki edecektir. Herkesin o an bulunduğu halde/tavırda olmasına kendi geçmiş deneyim ve kayıtlarının neden olduğunu kendimize hatırlatmak; olaylar ya da tutumlarla ilgili oluşturduğumuz iyi/kötü/kabul edilemez gibi tüm yargıların aslında sübjektif bakış açıları olduğunu ve değişebileceklerini kabul etmek dingin kalabilmeyi kolaylaştıracaktır.

Bugün, özellikle bugün endişelenme (anda kal ve evrene güven)

Zihnimiz evrimsel olarak negatife daha fazla prim verecek şekilde gelişmiş. Bizler etraftan gelebilecek tehlikelere karşı sürekli tetikte kalan, bu sayede yırtıcılara yem olmaktan kurtulan ataların torunlarıyız. Bu nedenle tatlı anılar yerine geçmişte yaşanan acı verici, rahatsız edici olaylara takılıp kalmak; ya da gelecekte yaşanması olası olumsuzluklar için şimdiden endişelenmek çoğumuz için tanıdık haller. Bunun her ne kadar koruyucu etkileri varsa da, sürekli kaygı içinde olmak Ki’nin rahat ve dengeli akmasını önleyecek, zamanla fiziksel zorluklar yaşamamıza yol açacaktır. Bu nedenle Reiki hayatımıza denge ve mutluluk getirmek üzere bizi anda kalmayı araştırmaya, zihin gelecek olumsuz senaryolara gittikçe onu şimdi ve buradaya davet etmeye cesaretlendiriyor.

Varolan bütün canlılara iyi davran

Etrafınıza yaydığınız pozitif ve sevgi dolu enerjiler, size aynen geri dönerek hayatınıza barış, huzur ve denge getirir. Sadece başkalarına karşı değil; kendimize karşı da nazik, iyi, destekleyici ve şefkatli bir yaklaşım içinde olmak hem kendi frekansımıza, hem de bütüne yansıyacaktır.

Ekmeğini dürüst yollardan kazan

Bu kural, başkalarına olduğu kadar kendimize karşı da dürüst olmamızı içeriyor. Çoğu zaman insanın kendine karşı dürüst olabilmesi, kendi zayıf yanlarını görüp kabul etmesi; başkalarına karşı dürüst olmaktan daha zor. Ama değişimi ve şifayı başlatmanın ilk adımı olanı netlik ve dürüstlükle görüp kabul etmekten geçiyor.


Tanrı’nın zengin hediyeleri için müteşekkir ol

Evrende iyi/kötü gibi yargılar yok ve istisnasız her şey insan deneyiminin doğal bir parçası. Bu nedenle evren zihnimizden geçen her şeyi de iyi/kötü/faydalı/faydasız diye yargılamadan bizim için gerçekleştirmeye girişir. Kişi kendine acımak istiyorsa, evren derhal bu ruh halini sürdürebileceği olaylar hazırlamaya başlar. Ya da ihtişamla parlamak mı istiyor, bu bir emir kabul edilir. Bu nedenle şükürde kalabilmek, hayatımızdaki güzel olan her şeyi fark edip teşekkür etmek; sadece dingin ve mutlu bir enerji yaratmakla kalmayıp, daha fazlasını hayatımıza çekmemize yardımcı olacaktır.


Reiki kendi üzerimizde çalışmak, tüm dış yargı ve beklentilerden özgürleşip özgün halimizle tanışmak için harika bir araç. Yukarıda da dediğim gibi tek araç değil, ama kesinlikle harika bir araç. Ve eğer bu enerjiyi hayatınıza dahil etmek isterseniz, aracı olmaktan ve birlikte çalışmaktan memnuniyet duyarım





Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page